MENÜ

ZİYARETLER

Şeyh Halîl Me’mûn Şîha Hocaefendi, Cübbeli Ahmet Hocaefendi’yi Hânesinde Ziyâret Etti
İstanbul, Beykoz
20 Eylül 2021
0 yorum
Şeyh Halîl Me’mûn Şîha Hocaefendi, Cübbeli Ahmet Hocaefendi’yi Hânesinde Ziyâret Etti

Hazreti Hüseyin Efendimiz’in torunlarından Beyrut İslâm Üniversitesi eski müdürü ve yine oradaki Diyânet’in Dârü’l-iftâ’sında görevli Şeyh Halîl Me’mûn Şîha Hocaefendi Cübbeli Ahmet Hocaefendi’yi Hânesinde ziyâret etti.

Hocaefendi’nin lakabı olan “Şîha”; Hazreti Hüseyin Efendimiz’in torunlarından Medîne Vâlisi olan dedelerinden geliyor.

Kendisinin Kütüb-i Sitte hakkında 21 ciltlik “Mevsû‘atü’l-mu‘cemü’l-müfehres li elfâzi’l-hadîsi’n-nebevî eş-şerîf”, “el-Müntekâ mine’s-sahîhayn fî ittifâkı’ş-şeyhayn” ve “el-Yâkût ve’l-mercân fîmâ inferade bihi’ş-şeyhân” gibi hadîs üzerine ve daha başka konularda birçok müellefâtı vardır. Usûl-i hadîste ve hadîs ilminde çok büyük senetler, isnâtlar ve icâzetler sâhibidir. Allâh-u Teâlâ, kendisine hayırlı uzun ömürler, sıhhat-ü afiyet içerisinde daha nice hizmetler müyesser eylesin. Âmîn!

Hocaefendi, Efendi Hazretlerimiz’le tanışması ile ilgili şunları anlattı:

Lübnan eski müftüsü Şeyh Kabbânî görevden ayrılınca yeni gelen müftü, hocaefendi ile çalışmak istememiş ve fetvâdaki vazîfesinden azletmiş. Bu esnâda bir de babası hastalanmış.

Başına gelen bu durumlardan dolayı sıkıntıya düşen Hocaefendi bir gece rüyâsında o zamana kadar görüp duymadığı ve tanımadığı Mahmud Efendi Hazretleri’mizi görmüş. Rüyâda; Mahmud Efendi Hazretleri oturuyormuş, hocaefendi de yanına gitmiş, Efendi Hazretlerimiz: “Sen niye darlanıyorsun?” diye sormuş. Hocaefendi de: “Beni vazîfemden ihrâç ediyorlar! Ondan darlanıyorum!” demiş. Efendi Hazretlerimiz de: “Bu sana isâbet eden bir musîbettir! Sâlihlere velîlere böyle musîbetler olur. Sen sabret!” demiş ve: “Başka ne darlığın var?” diye sormuş. Hocaefendi de: “Babam hastânededir, ona da üzülüyorum” diye cevap vermiş. Efendi Hazretleri’miz de: “Baban beş gün sonra pazartesi günü vefât edecek! Çünkü bu Allâh’ın kaderidir, eceli gelmiş, ondan dolayı da darlanmana gerek yok” demiş.

Hocaefendi burada şu bilgiyi verdi; “Uyanınca ben anneme babamın durumunu sordum. Annem: ‘Baban çok iyi’ dedi, ben de ona: ‘Bana rüyâmda bildirildiğine göre babam pazartesi günü vefât edecek! Sen kardeşlerimi topla, bir helallaşılsın, vedâlaşılsın’ dedim.” Daha sonra hakîkaten hocaefendinin babası pazartesi günü vefât etmiş.

Aynı rüyânın devâmında Mahmud Efendi Hazretleri, hocaefendi’ye: “Sen darlanma! Bana gel” demiş. O da: “Ben sizi tanımıyorum Efendim! Siz kimsiniz?” diye sormuş. Efendi Hazretleri’miz de: “Bana Mahmud Efendi derler” demiş. Hocaefendi böylece uyanmuş, uyandıktan sonra internete girmiş.

Daha sonra yaşadıklarını Hocaefendi şöyle anlattı: “İnternette Şeyh Mahmud Efendi diye arıyordum, Türk olduğunu dahî bilmiyordum. Girince baktım ki rüyâda gördüğüm ile ancak bu kadar benzer, tam net gördüm, sonra hanımımı çağırdım, rüyâmda böyle bir şey gördüm, bak o zâtı da buldum, Türkiye’deymiş, beni çağırdı dedim. Daha sonrasında Türkiye’ye gelme yolunu aradım. Bâzı hocaların aracılığıyla telefon vâsıtasıyla sonunda Efendi Hazretleri’ne beni getirdiler, kendisinden bazı zikirler telakki ettim, bu hâdise 2 sene kadar önce yaşandı.”

Cübbeli Ahmet Hoca: “Sizinle Konuştu mu?”

Hocaefendi: “Yok! Ben geldiğimde konuşmadı.”

Efendi Hazretlerimizi ziyârete geldiğimde hizmette bulunanlar benim durumumu Efendi Hazretlerimizin kulağına anlattılar, Efendi Hazretlerimiz de gözünü açtı ve çok güldü, daha sonra da gözünü kapattı. O zaman orada bulunanlar: “Epey zamandır böyle güldüğü vâkî değildi” dediler.

İşte sâdece bu hâdise bile Efendi Hazretleri’mizin büyüklüğünü anlamak ve anlatmak bakımından erbâb-ı tasavvufa yeterlidir.

Mevlânâ’nın muhalled eseri Mesnevî’sinde ifâde buyurduğu üzere;

"Akıllı için bir işâret yeterlidir." (Mevlânâ, Mesnevî-i Ma‘nevî, Beşinci Defter, 1247. Beyit, sh: 658)

YORUM YAZ
PAYLAŞ
KULLANICI YORUMLARI
  • İlk Yorum Yapan Siz Olun!
YORUM YAZ