Cübbeli Ahmet Hocafendi, Ä°brahim Baba Hazretleri’nin kabr-i ÅŸerîfini ziyâret etti.
Hacı Sâlih Efendi Hazretleri’nin hâl-i hayâtındayken görüÅŸtüÄŸü büyük velîlerdendir, kendisini çok uzaktan başı göÄŸe bitiÅŸmiÅŸ vaziyette heybetli görmüÅŸ, daha sonra yanına yaklaÅŸtıkça küçülerek normal hâlini almıştır. Bu kerâmetinden sonra Hacı Sâlih Efendi Hazretleri ona çok îtibar etmiÅŸtir.
BulunduÄŸu mezarlık tümüyle taşınırken sıra onun kabr-i ÅŸerîfine geldiÄŸinde dozerlerin kepçeleri kırılmış ve kendisinin tasarrufu böylece zuhûr etmiÅŸtir. Bunun üzerine yanına bir câmi inÅŸâ edilerek kabr-i ÅŸerîfi o câminin hazîresinde kalmıştır. Bu husûstaki mâlûmât aÅŸağıdaki yazıda sizinle paylaşılmıştır. Rabbim ÅŸefâatlerine nâil eylesin, derecesini âlî eylesin. Âmîn!
Türbesini Koruyan Mübârek:
Müritleri bir gün Ä°brahim Baba Hazretleri’nin huzûruna üzüntü ile gelirler ve: “Efe! Bir gün ÅŸu, bir gün bu, büyük zâtları türbelerinden çıkarıp yerlerine binalar kurdurmaktadırlar!” diye ÅŸikâyetlenirler. Hacı Efendi sâkin ve vakûr olarak ÅŸu cevâbı verir: “Ne yapayım oÄŸul! Kendilerine sâhip olsunlar!”
Günler, haftalar, aylar, yıllar geçer. Bir gün bir yol yapılmakta ve yol çalışması Ä°brahim Baba Hazretleri’nin türbesine doÄŸru ilerlemektedir. Yıllarca önce ÅŸeyhlerinin söylemiÅŸ olduÄŸu mübârek söz akıllarında kalan müritler heyecanlanırlar. Acaba ne olacaktır? DaÄŸları deviren, devrimizin Ebrehe’nin fili mesâbesinde olan dozer türbeye karşı yürütülür. Fakat olmaz, adetâ diz çöker gitmez, kayarak üzerindekilerini yere atar, nihâyet nasipsizin birisi: “Ben bu iÅŸi yapacağım!” diyerek makineye biner ve ânî bir feryatla bayılır. Uyandığı zaman aklını kaybetmiÅŸtir. Elazığ Akıl Hastanesine gönderilir ve bir daha geri dönemez.
Hacı Baba böylece sözünde durmuÅŸtur. “Bükülmeyen bilek öpülmelidir” düstûru gereÄŸince türbenin sökülmesinden vazgeçilerek güzelce onarılır. Yanı başına kadirÅŸinas bir hemÅŸehrisi tarafından (Cinis Beylerinden Cânip Bey) Hacı Ä°brâhim Baba ismiyle Erzurum’un en güzel câmilerinden birisi inÅŸâ edilir. Bugün her ikisi de câmi hazîresinde koyun koyuna yatmaktadırlar.
Cami inşa edilmeden önce kabr-i şerîf
