Bu kabr-i şerîflerin ismi "Üçler Dede" olarak zikrediliyor. Kabr-i şerîfin baş ucundaki ağacın bin senelik olduğu hesap edilmiştir, bu yüzden dolayı da bu zâtların Selçuklulardan da önceki döneme rastladıkları anlaşılıyor.
Türbedârdan alınan malûmâta göre; bu mübârek zâtların ikisi Kıbrıs harbine katılıyor, hatta tankı Beşparmak dağlarına çıkaran askere yardım ettikleri beyân ediliyor. O asker: "Sen kimsin?" diye sorduğunda: "Ben Üçler Dedeyim!" diyor ve Edremit'te olduğunu bildiriyor.
Üç zâttan bir diğerinin rûhâniyetinin de Çanakkale savaşında hazır bulunduğu rivâyet ediliyor.
Gerçekten kabirlerinde duâlarda bulunan kişi onların rûhâniyetini ve tasarrufunu hissediyor, bunca kabir gezmeme rağmen burada öyle bir tasarruf, feyz ve bereket mülâhaza ettim ki kabr-i şerîften çıkasım gelmedi, hatta yanlarına yatmak istedim, kabr-i şerîflerinin cennet bahçesi olduğu yağan nurdan farkediliyor.