Hâlid ibni Velîd Radıyallâhu ‘Anh fetihle ilgili olarak ‘Iyâz ibni Ğanm Radıyallâu ‘Anh Diyarbakır, Bitlis ve Ahlat taraflarının fethiyle görevlendirdi. Diyarbakır’ı fetheden Hâlid ibni Velîd ve ‘Iyâz ibni Ğanm Radıyallâu ‘Anh’uma komutasındaki islam ordusu daha sonra Bitlis ve Ahlat’ı fethetmiştir. Bu fethe katılanlardan birisi de Muhammed el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh’dır. Hakkında bildiğimiz tek şey, sahâbe-i kirâm’dan olduğu, islam ordularının Anadolu’yu fethi sırasında buralara gelerek fethe katıldığı ve fetihten sonra geri gitmeyerek burada kaldığıdır. O tarihlerde Hizan Emirliği Hristiyanların elinde bulunuyordu. Ordusu ile burayı fethettikten sonra Hazreti Ömer’in emri ile buraya vali olarak atanmış ve adına sikke bastırmıştır. Buraya yerleştikten sonra yedi yıl valilik yapmış, sonra hakkın rahmetine kavuşmuştur. Vefat ettikten sonra şimdiki yere defnedilmiştir. Sonraki yıllarda aile efradından vefat edenlerin de buraya gömülmesiyle bir türbe inşa edilmiştir. Eski türbenin tahrip olmasından sonra şu anda bulunan yerde Bitlis Vakıflar Müdürlüğü katkıları ile 1997 yılında yeni bir türbe yaptırılmıştır. Gavs Sıbğatullâh Arvâsî Kuddise Sırruhû Hazretleri buraya geldiği zaman büyük bir edep içerisinde gelir, edep içerisinde ziyaret edermiş. Kendilerine bu durumu sorduklarında; “Muhammed el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh sahâbe-i kirâm’dan bir sultandır. Yedi yıl burada padişahlık yapmıştır” diyerek cevap vermiştir. Yine Gavs Hazretleri bir sohbetinde; “Aşağıdan gelenler Muhammed el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh Hazretlerini ziyaret edip sonra yanımıza gelsinler. Yukarıdan gelip bizi ziyaret edenler ise mutlaka Muhammed el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh Hazretlerini de ziyaret etsinler.” demiştir. Keramet ehli birisiydi. Özellikle Allâh-u Te’âlâ’nın izniyle zihinsel engellilerin şifasına vesile olmakla ünlenmiştir. Günümüzde bile bu çeşit hastalar buraya getirilmekte, şifa bulduğu görülmektedir.

TÜRBE

Türbenin içerisinde kendileri ve kardeşi Bahaadin el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh ve diğer aile efradı bulunmaktadır Kardeşinin de sahâbe-i kirâm’dan olduğu sanılıyor. Türbe içerisinde çok sevdiği kedisi de gömülmüştür. Türbenin girişinde yirmi kişilik kalabalık bir aile efradı bulunmaktadır. Muhammed el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh ve kardeşi Bahaadin el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh Hazretlerinin mezar-ı şerifleri ise yapının en solundadır. En soldaki mezar Muhammed el-Bethâî Radıyallâu ‘Anh Hazretlerine, yanındaki mezar ise kardeşine aittir. Kendisi ve kardeşinin mezarı taş sanduka şeklinde, aile efratlarının mezarları ise düz mezar olarak yapılmıştır. Türbe kesme taştan ev tipi şeklinde ve sade olarak yapılmıştır. Türbenin girişinden sonuna kadar mezar doludur. Bina sadece mezar gayesiyle yapılmıştır.