MENÜ

Kıyamet Alametleri
16 Şubat 2008
Kıyâmet Alâmetleri 57. Ders (Deccâl 10. Bölüm) 16 Şubat 2008

Deccâl’in Fitneleri

 

- Güneşin batıdan doğuşu ile ilgili hadîsleri okurken sıra uzun bir hadîs-i şerîfe geldi, büyük alâmetleri bir arada dinleyebileceğimiz bir hadîs-i şerîf, eski dersler de zihninizde canlanacaktır, evvelce dinlememiş olanlar dinleme imkânı bulacaklardır.

- Hiçbir dersimiz âyetsiz hadîssiz geçmemiştir, onun için meclislerimiz âyet, hadîs, Kur’an ve sünnet meclisi olma vasfını hâizdir, siz de gelirken ona niyet edip gelin.

- Bu son din kıyâmete kadar geçerlidir / Sohbete gelirken niyetin önemi.

- Enfâl Sûresi 24 ve 25. Âyetlerin tilâvet ve tefsîri.

- Allah ve Rasûlü bize hayat verecek ilimlere dâvet ediyor, çünkü bu ilimler i’tikattır, bunları bilmeden inanamazsın, içeriğini bilmeden neye inanacaksın, sahâbe birbirlerine “gel bir saat îmân edelim” derlerdi, yâni sohbet yapacağız.

- O nefis ki bizi bu yollardan alıkoymaya çalışıyor. / Bitlis’te Şeyh Hâlid Efendi vardı, o da bu beyti okurdu, Efendi Hazretleri ondan naklederdi / “Kalbin hayâtı ve canlılığı ilimdir, din ilmidir, onu ğanîmet bil, kalbin ölümü cehâlettir, âyet hadîs bilmemektir.”

- İçinde; “Allah buyurdu, Peygamber buyurdu” olmayan sohbet ve söz nedir? Âhirette rûz-i mahşerde hüsrân ve zarardır.

- Allâh-u Teâlâ, toplu olarak Müslümanları seçmiştir, Müslümanlar içerisinden Ehl-i Sünnet Müslümanları seçmiştir. / İlmin üstünlüğü, Kur’ân-ı Kerîm okumaktan da üstündür.

- İlme mânî olan hakka mânî olmuş olur. / İnsanlara emr-i bi’l-ma’rûf’un önemi.

- İyilikte ve takvâda yardımlaşalım, günahlarda yardımlaşmayalım.

- Zaman fitne zamânı, Kur’ân-ı Kerîm’in ve İslâm’ın ismi kalmış. / Fitne hocalardan çıkacak, yine çıkıp hocaları bulacak.

- Allah rahmet eylesin, güzel âlimler vardı, Hacı Dursun Efendiler, Âşık Kutlular, dağların başlarında hocaları yetiştirdiler. Öyle hocalar da vardı ki; milleti saptırdılar, Ali Haydar Efendi Baba derdi ki: “600 hoca vardı, 6 kişi namaz kılardık.”

- Sövüp sayan eski hocalar adamlar bunların yetiştirdikleri, şu andaki en meşhur televizyonları işgâl eden adamlar bunlardan okudu. / Pisler pisleri bulur, temizler temizleri bulur.

- İlim horlanıyor dışlanıyor, âyet hadîs bilen adam yerine konmuyor. Bütün insanlar Hoca denildi mi maskaralık zannediyor. Cenaze olursa hocaya işi düşer, onun dışında hocaya işi düşmez.

- Hasen-i Basrî Hazretleri tâbi’înin en üstünlerinden, 130 sahâbe görmüş, derdi ki: “Siz sahâbeyi görseydiniz akıllı demezdiniz.” / Delinin sorduğu soru: Güneşin bir kere değip bir daha değmediği yer dünyâda neresidir?

- Akıl; kâr zararı seçtirendir. Akıl; seni tehlikeden uzak tutan, uçurumdan uzaklaştırana derler. Sizin biriniz deli denmedikçe mü’min olamaz.

- Hasen-i Basrî Hazretleri tâbi’îne vaaz ediyor, en hayırlı asır.

- İmâm-ı Rabbânî Hazretleri, Hazreti Vahşî Radıyallâhu ‘Anh'ın o hâliyle ilk sohbette aldığı makâmı Veysel Karânî Hazretleri ömrünün sonunda alamadı. Çünkü Veysel Karânî Hazretleri sahâbe olamadı.

- Sahâbe-i Kirâm buyuruyorlar ki: “Rasûlüllâh Sallellâhu Aleyhi ve Sellem Efendimizi gömdük” / Hazreti Ali Efendimiz / Hazreti Kusem İbni Abbâs Radıyallâhu Anhumâ, şimdi Özbekistan’da yatan, Şâh-ı Zinde derler ona, Rasûlüllâh Sallellâhu Aleyhi ve Sellem Efendimizden en son ayrılan el Hazreti Kusem İbni Abbâs Radıyallâhu Anh'ın elidir. / Biz Rasûlüllâh’ı gömdük, toprakları üzerine serptik, kapatır kapatmaz birde baktık, kalplerimizi tanıyamadık, değişmişiz.

- Hasen-i Basrî Hazretleri, “Siz sahâbeyi görseydiniz deli derdiniz, onlar da sizi görseydi Müslüman demezlerdi.” / Ortalık fitne fesat kaynıyor, îman tehlikesi ile karşı karşıyayız.

- Ehl-i Bid’at kişileri dinlemenin zararları. / Her yerde olan hiçbir yerde değildir, bir yerde olan her yerdedir, İmâm-ı Rabbânî Hazretleri böyle buyuruyor.

- Hadîslerin Arapçasını niçin okuyorum? Sebebi / Deccâl’in eşeğinin iki kulağının arası kırk arşın olacak. / İlimle uğraşmayanların kaynak sormaları doğru değildir, güvendiğin bir âlimi dinlediğin zaman ona kaynak sorulmaz.

- Genetiklerle oynama başladılar, hayvan kopyalamaya başladılar. / Deccâl’in eşeğinin îzâhı.

- Deccâl’in eşeğinin adımı üç günlük mesâfedir. Deccâl’e bu saltanat verilecek, niye verilecek? Sebebi.

- Deccâl eşekle berâber denize / Sizin biriniz at ile az bir suya nasıl girerse Deccâl de denize eşeğiyle öyle girecek.

- Deccâl diyecek ki “Ben âlemlerin rabbiyim, güneş benim iznimle akıyor” ve Deccâl’in güneşi durdurması, bir ay güneş duracak.

- Deccâl’in güneşi hızlandırması, bir günün bir saate inmesi.

- Deccâl’e evvelâ Yahûdîler uyacak, sonra kadınlar uyacak. Deccâl’e benim oğlumu, kardeşimi çocuğumu dirilt diye gelen bir kadının ve şeytanların onların kılığına girmesi.

- Deccâl’e bedevîlerin koyunlarımızı develerimizi dirilt diye gelmeleri ve Deccâl’in şeytanlarının koyun ve deve kılığına girmeleri.

- Ruh çağıranlar hakkında. / Ali Haydar Efendi Hazretleri buyurdu ki ruh çağırma hakkında: “Bâtıldır, gelmez” dedi. / Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin ruh çağıranlar hakkındaki kıssası.

- Deccâl’in yanında sıcak çorbadan bir dağ olacak.

- Nasrettin Hoca’nın eşeğe yük yükleme kıssası.

- Ben hiç adamı uyutamam da, uyutmak da hüner ister. / Kâğıt alıp okuyorlar ya hutbede, 10 dakîka da bütün herkesi uyutuyorlar.

- Deccâl’in yanında dağdan etli çorba var, sıcak çorba, hiç de soğumayacak. / Dünya kıtlıkla uğraşıyor, üç sene kıtlık olmuş, millet aç.

- Deccâl’in yanında ırmak var, bir tarafında, nereye gitse peşinden akıyor. / Dağlar, bahçeler, bostanlar onunla, nereye gitse onunla gidiyorlar. / Bir dağ daha var yanında,  o da ateş ve duman çıkıyor. Ateşi gösterip “İşte benim cehennemim”, yeşilliği gösterip: “İşte benim cennetim” diyor.

- Elyesa’ Aleyhisselâm'ın kabri. / Elyesa’ Aleyhisselâm'ı Allah diriltmiş / Deccâl gitmeden her yere gidiyor, insanları uyaracak.

- Deccâl Mekke ve Medîne’ye giremeyecek, Mekke ve Medîne’den 70 bin kişi çıkıp ona uyacak. / Deccâl’e Mesih denmesinin sebebi.

- Allâh, Elyesa’ Aleyhisselâm'a öyle çabukluk hızlılık vermiş ki, Deccâl’in merkebinin bile adımı üç günlük yol ama Elyesa’ Aleyhisselâm ondan daha hızlı gidecek. Deccâl ona yetişemeyecek.

- Millet karısını kızını evde zor tutacak Deccâl’e gitmesin diye. / Deccâl ben âlemlerin rabbiyim diyecek, insanlar ona yalan söylüyorsun diyecekler.

- Deccâl Mekke’ye gelecek, büyük bir yaratık ile karşılaşacak, Ben Mîkâîl’im diyecek, Deccâl’i Harem’e sokmayacak.

- Cebrâîl Aleyhisselâm'ın şeytana bir kanat dokundurmasıyla şeytanın kendini Hindistan’ın dibinde bulması.

- Deccâl’in Medîne’ye gelmesi ve çok büyük bir yaratıkla karşılaşması / “Ben Cebrâîl’im, Allah beni gönderdi, Rasûlüllâh Sallellâhu Aleyhi ve Sellem'in Haremi’ne sokmayacağım” diyor. / Deccâl’in Mekke ve Medîne dışında nâra atması ve Mekke ve Medîne’de bulunan bütün münâfıkların çıkıp ona tâbî olmaları.

KULLANICI YORUMLARI
  • İlk Yorum Yapan Siz Olun!
YORUM YAZ