Allâh-u Te‘âlâ bize, Rasûlüne salevât getirmeyi emretmiş ve bizi buna teşvik etmiştir. Bunu yapanlara da güzel bir son ve büyük sevaplar vaad etmiştir.
Rahmân Te‘âlâ'nın rızasına kavuşturacak, bereketlere ulaştıracak, duâları kabul ettirecek, en üstün derecelere yükseltecek, kalp çatlaklarını yamayacak ve en büyük günahları bağışlatacak en büyük amel, Allâh-u Te‘âlâ'nın Sevgilisine salevât getirmektir.
Nitekim Allâh-u Te‘âlâ Mûsâ (Aleyhisselâm)’a:
"Ey Mûsâ! Sen, benim sana, kelâmının lisânına, kalbinden geçen düşüncenin, kalbine, ruhunun bedenine ve görüş ışığının gözlerine yakınlığından daha yakın olmamı ister misin?" diye vahyettiğinde o:
"Evet! Yâ Rabbi!" deyince, Allâh-u Te‘âlâ:
"O halde Muhammed’e çok salât oku,"buyurmuştur. (Ahmed es-Sâvî, el-Esrâru'r-Rabbâniyyeale's-Salevâti'd-Derdîriyye, sh:23)