Âdâbü'l-Mürîd Ve'l-Murâd ve Âdâbü's-Sohbeti ve Husnü'z-Zanni Fi'l-İhvân
Sonsuz ve nihâyetsiz hamdler bizlere rahmet olarak inzâl buyurduğu Kur’ân-ı Kerîm’inde:
“Yer(yüzün)de kibirlice yürüme. Şüphesiz ki sen (ne kadar güçlü ve sağlam bir şekilde ayağını bassan da) aslâ yerde bir yarık açamazsın, (ne kadar kasılsan da) uzunluk bakımından dağlara da kesinlikle erişemezsin.” (el-İsrâ Sûresi:37) buyurarak bizlere yürürken dahî edebi gözetmemizi emreden Allâh-u Te‘âlâ’ya mahsustur.
Bî-had salât-ü selâmlar: “Hiçbir baba evlâdına güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermemiştir.” (et-Tirmizî, es-Sünen, el-Birru ve’s-Sıla:33, rakam:1952, 4/338) buyurarak edep ve hayânın ehemmiyetine dikkat çeken Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in, onun Ehl-i Beyti’nin ve sahâbesinin üzerine olsun.
Kıymetli okurlarım! Elinizdeki bu eser; evvelden beri Büyük Şeyh Efendi es-Seyyid Muhammed Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû)nun “Risâle-i Kudsiyye”sinde ismini, müellifinin adını ve medhiyesini gördüğümüz fakat kendisine muttalî olamadığımız bir eser idi.
Bu fakir bu eseri bulmak için çok heves ettiysem de yoğun çabalarımıza rağmen ilk başta buna muvaffak olamamıştık.
Daha sonraki araştırmalarımızda bu eserin Suûdî Arabistan’da ve Mısır’da olduğuna vâkıf olduk fakat oralardaki nüshalar henüz dijital ortama aktarılmadığından onları almaya muvaffak olamadık.
Ardından araştırmalarımıza devâm ederken bu eserin Almanya’daki Leipzig Üniversitesi’nde de bir nüshasının olduğunu öğrenince eseri oranın kütüphânesinden temîn edip Arapça olarak tahkîkine ve neşrine elhamdülillâh muvaffak olduk ki bu çalışma ile Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû)nun medhettiği bu eser ilk defâ basılmış olmaktadır.
Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) bu eseri ve müellifini “Risâle-i Kudsiyye” isimli eserinin 387. beytinde (sh:88) şöyle medhetmektedir:
“Ebû Bekr ibni Şeyh Sâlih Dâvûd,
Hanbelî’dir bu zât bir bahr-i Ma‘bûd.
Kitabı ‘Âdâbü’l-Mürîdîn’ te’lîfi mevcûd,
Bu bahs oldî zelîle anda meşhûd.
İbâdet sır olup Hakk’a gidelim,
Cemâli bâ kemâle seyr idelim.”
Görüldüğü üzere; Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) eserin müellifi hakkında “Bahr-i Ma‘bûd” yâni “İbâdet olunmayı hak eden Allâh-u Te‘âlâ’nın deryâsı” tâbirini kullanmıştır ki bu zât Ebû Bekr ibni Dâvûd el-Hanbelî es-Sâlihî (Rahimehullâh)tır.
Terceme-i hâlinden kısaca bahsetmek gerekirse; müellifin tam adı Takiyyüddîn Ebu’s-Safâ Ebû Bekr ibni Dâvûd ed-Dimeşkî es-Sâlihî el-Hanbelî el-Kādirî’dir.
Bu zâtın birkaç tâne eseri olmakla birlikte en meşhurlarından biri “ed-Dürrü’l-münteka’l-merfû‘ fî evrâdi’l-yevmi ve’l-leyle ve’l-üsbû‘” adlı eseridir.
Bu eser müellifin mahdûmu olan Abdurrahmân ibni Ebî Bekr (Rahimehullâh) tarafından “Tuhfetü’l-‘ubbâd ve edilletü’l-evrâd” adıyla mufassalen şerhedilmiştir.
Ben bu eserlerin de mahtût nüshalarını temîn edip sizler için hazırladığım “Ezkâr ve De‘avât Külliyâtı”nda bunlardan nakiller yapmaktayım.
Bu eseri, kendisinden haberdâr olmamıza vesîle olan Büyük Şeyh Efendimiz ve velî nîmetimiz es-Seyyid Muhammed Mustafâ İsmet Ğarîbullâh (Kuddise Sirruhû) Hazretleri’nin rûhâniyetlerine ithâf etmiş bulunmaktayım.
Dolayısıyla Allâh-u Te‘âlâ rûhâniyetini haberdâr eyleyip cümlemizi dünyâda himmetine, âhirette şefâatlerine nâil eylesin.
Allâh-u Te‘âlâ ebedî olan âhiret hayâtımıza göre çok kısa olan şu dünyâda cümlemizi âmâl-i sâlihaya muvaffak eyleyip cennetiyle ve cemâliyle şerefyâb eylesin. Âmîn!