29 harf sadece kendilerinde bulunan ve bütün dileklerin kabûlüne ve hastalıkların şifâsına vesîle olan "İki Âyet-i Kerîme"nin Sırları
Kur’ân-ı Kerîm’i bizlere maddî ve mânevî sıkıntılardan kurtulmamız için inzâl buyuran Yüce Rabbimiz’e sonsuz hamd-ü senâdan ve o vahyi bizlere teblîğ eden Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz ile Kur’ân-ı Kerîm’in hâmili olan Ehl-i Beyti’ne ve sahâbesine sınırsız salât-ü selâmdan sonra!
Dertlerin, kederlerin ve hastalıkların yaygın olduğu bu dönemde günümüz insanının en çok ihtiyaç duyduğu husus hiç şüphesiz hâcetlerinin husûlü (isteklerinin yerine gelmesi) ve dertlerinin zâil olması için Allâh-u Te‘âlâ’ya duâ edip kabûl eserini süratle görebilmektir.
İşte bu mülâhaza ile, 29 harfi cemetmeleri hasebiyle Kur’ân-ı Kerîm’de nazîri (eşi) bulunmayan iki âyet-i kerîmeyi okuduktan sonra duâ etmenin ve yazarak üzerinde taşımanın yâhut bâzı yağlarla bozarak ağrılı bölgelere sürmenin tecrübe edilmiş faydalarını senelerdir bir makālede cemetmek istiyordum. Bugün Rabb-i Kerîmim beni buna muvaffak kıldığı için Yüce Zâtı’na ne kadar hamdetsem azdır.
Allâh-u Te‘âlâ cümlemizi bu âyet-i kerîmeler hürmetine iki cihanda bütün dertlerimizden halâs eylesin ve siz okuyucularımız bu eserden istifâde ettikçe Allâh-u Te‘âlâ mahşer sabahına kadar amel defterimizi açık eylesin. Âmîn!
Nitekim Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyete göre; Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem):
عَنْ أَب۪ي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «إِذَا مَاتَ الْإِنْسَانُ انْقَطَعَ عَمَلُهُ إِلَّا مِنْ ثَلَاثٍ؛ صَدَقَةٍ جَارِيَةٍ، وَعِلْمٍ يُنْتَفَعُ بِهِ، وَوَلَدٍ صَالِحٍ يَدْعُو لَهُ.»
“İnsan öldüğü zaman, (yaptırdığı câmi, çeşme gibi) devâm eden sadaka, (yazdığı kitap ve okuttuğu talebe gibi) faydalanılan ilim ve kendisine duâ eden sâlih bir çocuktan ibâret üç şey dışında (tüm) ameli tükenir.” buyurmuştur. (et-Tirmizî, es-Sünen, el-Ahkâm:36, rakam:1376, 3/53)
Bu gibi ilmî eserlerin “Faydalı İlim” kabîlinden olduğu ise îzâha muhtaç değildir lâkin bütün mesele bu amelleri ihlâs ile yapabilmektir. Yüce Mevlâ cümlemizi muhlis hattâ muhlas kulları zümresine ilhâk eylesin. Âmîn!