Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz'in Ebnâ-i Neîbesi ve Benât-ı Kerîmesinden Müteşekkil Evlâd-ı Rasûl Hazarâtı (Sallellâhu Aleyhi ve Âlâ Ehli Beytihî ve Sellem)
Sonsuz hamd-ü senâlar olsun O Allâh’a ki:
“(Habîbim! Bütün ümmetine:) ‘Ben buna mukābil (size İslâm’ı öğretmem karşılığında) sizden hiçbir menfaat istemiyorum. Lâkin o (Alî, Fâtıme ve onların çocukları gibi) yakınlar(ım) hakkında sevgi müstesnâ. (Zîrâ onları sevmenizi sizden bekliyorum ve zâten sizin üzerinizdeki haklarımdan dolayı bunu hak ediyorum.)’ de.” (eş-Şûrâ Sûresi:23) buyurmuştur.
Nihâyetsiz salât-ü selâmlar:
“Sizin içinizde (âhirette) Sırat üzerinde ayağı en ziyâde sâbit olanlar Ehl-i Beytim’e ashâbıma karşı en kuvvetli sevgiye sâhip olanlardır.” (İbnü ‘Adiyy, el-Kâmil, terceme rakamı:1791, 6/302; es-Süyûtî, Câmi‘u’l-ehâdîs, rakam:570, 1/359; ‘Alî el-Müttakî, Kenzü’l-‘ummâl, rakam:34157, 12/96) buyuran Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in, sevmekle memur olduğumuz Ehl-i Beyti’nin ve cümle ashâbının üzerine olsun.
Tâkipçilerimizin bildiği üzere her sene Mevlid-i Şerîf ayında Sâhibü’l-benîn ve’l-benât Rasûl-ü Zîşân Efendimiz (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) hakkında bir kitap telîf etmekle ilgili evvelce (2002 yılında Bandırma Cezâevi’nde) yapmış bulunduğum nezrimi yerine getirmeye biiznillâh devâm etmekteyim. Bana bu imkânı veren Yüce Rabbim’e ne kadar şükretsem azdır.
Başıma gelen bütün musîbetleri nefsimin şerrine ve günahlarıma bağladığım gibi, kavuştuğum bütün nîmetleri de Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in muhabbeti uğrunda yaptığım dersler ve hazırladığım risâlelerin bereketinden bilmekteyim.
Bu sene de Mevlid ayında sizlere Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in Ehl-i Beyti’nden olan necîb oğulları ve benât-ı kerîmesi (Radıyallâhu Anhüm)un siyerleri beyânında telif ettiğim bu eseri takdîme beni muvaffak kılan Mevlâ-i Müte‘âl’e hamd-ü senâ ederim.
Bu risâlenin en mühim özelliği Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in evlâd-ı necîbesini imkân nisbetinde tanıtmak ve bu vesîle ile hem onların hem de Eşrafü’l-âbâ (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in şefâatlerine nâil olmak niyetiyle yazılmış olmasıdır.
Tabî ki bu risâle aynı zamanda Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz hakkında
mâlûmât sâhibi olmamız gereken konulardan bâzısıyla alâkalı bir muhtevâya sâhiptir.
Nitekim Muhammed el-Fezâlî (Rahimehullâh)ın beyânı vechile; her şahsın Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in baba ve anne cihetinden neseb-i şerîfini, çocuklarının sayısını, hattâ doğum sıralarını bile bilmesi gerekir.
Zîrâ bir insanın, büyüklerini ve seyyid (efendi)lerini tanıması îcâb eder. Bu ümmetin
seyyidleri de hiç şüphesiz Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in (kız ve erkek) evlâdıdır.
Şu bilinmelidir ki; ümmetin efendileri olan evlâd-ı Rasûl (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)i
ve onların çocuklarını tanımamak Müslüman bir insan hakkında çok kötü sayılacak sıfatlardandır. (İbrâhîm ibnü Muhammed el-Bâcûrî, Tahkîku’l-makām ‘alâ Kifâyeti’l-‘avâm, sh:186-187; Muhammed en-Neşşâr eş-Şirbînî, et-Tuhfetü’s-Seniyye ‘ale’r-Risâleti’l-Bâcûriyye, sh:173)
Dolayısıyla bu eseri özellikle bu Mevlid-i Şerîf ayında okuyup okutanlar ve hayrına dağıtanlar mutlakā Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in şefâat-i uzmâsına nâil olacaklardır.
Zîrâ Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz’in bizim yaptıklarımızı bildiğini beyân sadedinde Allâh-u Te‘âlâ:
“Ey Nebî(y-yi zî şân)!
Şüphesiz Biz seni (gönderildiğin insanların îmanlarına ve amellerine) büyük bir şâhid, değerli bir müjdeleyici ve önemli bir uyarıcı olarak gönderdik.
(Böylece Biz seni îmân edip itâat edenleri cennete girmekle müjdeleyesin, inkâr edip is-
yân edenleri de cehenneme atılmakla korku tasın diye elçilik vazîfemizle müşerref kıldık).” (el-Ahzâb Sûresi:45) buyurmaktadır.
Yine böylece Allâh-u Te‘âlâ:
“(Habîbim!) Sen (ümmetine): ‘(Dilediğiniz şekilde iyi ya da kötü) amel edin.
Muhakkak ki Allâh(-u Te‘âlâ hayır ve şer tüm) amelinizi (ezelde) bil(diği üzere, açığa çıktıktan sonra da bilerek karşılığınızı ver)ecektir, Rasûlü de (O’nun bildirmesiyle, sizin yaptıklarınızdan ve yapacaklarınızdan haberdâr olacaktır).’ de.” (et-Tevbe Sûresi:105) buyurarak yaptığımız sâlih amellere Habîbi (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)i de vâkıf ettiğini beyân etmektedir.
Bizim gibi sermâyesizler yarın âhirette Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in şefâatinden başka bir vesîle ile kurtulamayacağımıza göre onu râzı edecek bu gibi hayırları işleyerek kendisiyle aramızda muhabbet irtibâtını artırmaya gayret etmeli ve onun bizden habersiz olduğunu aslâ düşünmemeliyiz.
Nitekim yüce sahâbî Abdullâh ibni Mes‘ûd (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen:
“Benim hayâtım sizin için hayırlıdır;
(ben sağ olduğum sürece bana vahiy gelmeye devâm ettiği için) bir şey yaparsınız, (onun hükmünü) size bildiririz.
(Öldüğüm zaman) vefâtım da sizin için hayır olur; (kabrimde) amelleriniz bana arz
olunur, hayırdan (iyi amellerden) ne (yaptığınızı) görürsem (sizi muvaffak kıldığı için) ondan dolayı Allâh-u Te‘âlâ’ya hamdederim.
Şerden (kötü amellerden) ne (yaptığınızı) görürsem sizin (bağışlanmanız) için Allâh(-u Te‘âlâ)dan mağfiret talep ederim.” (el-Bezzâr, el-Bahru’z-zehhâr, rakam:1925, 5/308; İbnü Sa‘d, et-Tabekātü’l-kübrâ, 2/194; el-Hâris, Buğyetü’l-bâhis, rakam:953, 2/884; ed-Deylemî, Müsnedü’l-Firdevs, rakam:686, 1/183; el-Heysemî, Mecme‘u’z-zevâid, rakam:14250, 9/24; Celâlüddîn es-Süyûtî, Câmi‘u’l-ehâdîs, rakam:11666, 12/157) hadîs-i şerîfi bizleri bu hususta îkāz etmekte ve şuur vermektedir.
Zîrâ bu hadîs-i şerîf Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem)in yaptıklarımıza şâhitlik vasfının vefâtıyla ortadan kalkmadığını sarîh bir ifâde ile ortaya koymaktadır ki bu hadîs-i şerîfin sıhhatinde muhaddisler ittifak etmişlerdir. (Zeynüddîn el-‘Irâkî, Tarhu’t-tesrîb, 4/308; İbnü Hacer el-‘Askalânî, el-Metâlibü’l-‘âliye, 4/22; el-Heysemî, Mecme‘u’z-zevâid, rakam:14250; el-Münâvî, Feyzu’l-Kadîr, rakam:3770; ‘Alî el-Kārî, Şerhu’ş-Şifâ, 1/102)
Zâten peygamberlerin hayatta oldukları ve kabirlerinde namaz kıldıklarına dâir birçok sa-
hîh hadîs-i şerîf mûteber kaynaklarda zikredilmiştir ki ilim ehli olanlar şu kaynaklara bakabilirler. (Müslim, es-Sahîh, rakam:448, 630; Ebû Dâvûd, es-Sünen, rakam:1531; el-Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, rakam:5789; Ebû Ya‘lâ, el-Müsned, rakam:3425)
Allâh-u Te‘âlâ bu fakîre bu sene nasîb ettiği gibi daha nice yıllar hayırlı uzun ömür ve sıhhat-ü âfiyetle her Mevlid-i Şerîf ayında Rasûlüllâh (Sallellâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz hakkında bir risâle telîf edebilmeyi, sizlere de îmân ve âfiyet içerisinde okuyup okutabilmeyi müyesser eylesin. Âmîn! Elfe elfi Âmîn!