MENÜ

Din simsarları yine sahnede, Haçlı projesi devrede…
HABERLER
12 Ekim 2018 21:26
11 yorum
Din simsarları yine sahnede, Haçlı projesi devrede…

Cübbeli Ahmet Hocaefendi; "Dinini seven hiçbir kimse Nuh Albayrak’ın kadınların saf tutmasıyla ilgili bu hassasiyetini göz ardı edemez ve paylaşmadan edemez!"


İslamiyet’in kıyamete kadar sağlam kalacağını dinin sahibi tekeffül ediyor.

Her zaman bu dini himaye eden bir kavim mutlaka bulunacaktır ki, bunu 14 asırdır gözlüyoruz.

İslam nimetinin insanlıkla buluştuğu beldelerin bugünkü sahipleri, bırakın muhafazayı; ifsad için çalışıyor.

Bu konuda en şanslı kavim ise Türklerdir.

9. asırda Mısır’daki Tolunoğulları ile başlayıp; Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular ve Osmanlılarla devam eden bin yıllık sürede Türkler, Ehli Sünnet çizgisine özel hassasiyet göstererek İslamiyet’i orijinal haliyle muhafaza etti.

Bütün yöneticiler, her adımının İslamiyet’e uygun olup olmadığını sorgulamış, öldüğünde şeyh-ül İslamın verdiği fetvalarla birlikte defnedilmesini vasiyet eden padişahlar olmuştur.

Osmanlılarda bu “orijinal İslam’ın hayata geçirilmesiyle oluşan iklim”, özellikle Hristiyan zulmü altında inleyen insanları cezbetmiş, birçok belde savaşmadan fethedilmiştir.

Asıl hedef İslamiyet

Nitekim, dünyayı sömürmek isteyen Haçlılar, tek “engel” olarak gördükleri İslamiyet’i ortadan kaldırmak (!) için asırlar sürecek bir imha planı hazırladı.

Yani İngiliz Krallığı’nın 17. yüzyılda başlattığı fitne hareketinin tek amacı Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkmak değildi.

Asıl hedef, İslamiyet’i yok etmekti.

(Bugün de durum aynı olup, Türkiye, İslam’ın bayraktarlığını yaptığı için hedef olmaktadır.)

***

Osmanlı’yı yıkarak Türklerin, İslamiyet üzerindeki bin yıllık “devlet himayesi”ne son veren Batılılar, yerine kurulan devletin ilk işinin İslam’la mücadele olmasını da kurguladılar.

Tek parti döneminde CHP’nin yaptığı tahribatı, en azılı İslam düşmanı olan İngilizler bile yapamadı.

Şükür ki milletimiz onları, geri dönmemek üzere postaladı.

Yerli Lawrence’ler iş başında

Ne var ki din düşmanları, her hezimetten sonra yeni bir yöntemle yeniden saldırıya geçiyor.

Nitekim, Osmanlı’dan kalan her parçayı, kendi kuklaları olan sinsi İslam düşmanlarına “emanet” ederek “mesele”yi çözdüklerini düşünen Haçlılar, Türkiye’de “aşı”nın tutmadığını, milletin yıllar sonra aslına rücu ettiğini görünce, İslamiyet’i bozma çabalarına yeni bir yöntemle devam ettiler.

Artık bu tahrifatı, Londra’da eğitip gönderdikleri casuslarla değil, içimizden dönüştürdükleri “yerli Lawrenceler”le yapıyorlar.

Nitekim 40 yıl emek verdikleri FETÖ’nün asıl görevi de buydu.

“Dinlerarası Diyalog” saçmalığının, Peygamber Efendimizi inkara kadar varan sapıklıkların tek amacı, İslamiyet’i de tahrif ederek Hristiyanlık mesabesine indirerek eşitlemekti.

FETÖ gitti ama içimizdeki tehdit bitmedi.

Özellikle “akademisyen, ilahiyatçı, din bilimci” gibi ambalajlara bürünmüş, kendisini İmam-ı Gazali ve İmam-ı Rabbani gibi önde gelen alimlerden bile üstün gören sapık bir güruh, her fırsatta ortaya çıkıp zehir saçıyor.

Her şeyi istismar ediyorlar

Bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “güncelleme” ifadesini fırsat bilerek, Ehli Sünnetin kalesinde “dinde reform” propagandası yapmaya kalktılar.

Aynı istismarcılar, son günlerde de, “Kadınlar camiye gelmeli” ifadesini kalkan yaparak saldırıya geçti.

İlk dönemde, İslamiyet’in doğru öğrenilmesi için Peygamber Efendimiz (Sallalahü Aleyhi Vesellem), kadınların da camiye gelmesine izin vermiş, ancak arka bölümde ayrı saf tutturmuş, dinî bilgilerin yayılmasından sonra da “Kadınların evinde kılacağı namaz, mescitte kılacağından daha hayırlıdır” buyurmuşlardır.

Buna rağmen asırlardır, isteyen kadınlarımız camiye gitmekte, kendilerine mahsus bölümde ibadet etmektedir.

Durum böyle iken, “Kadın-erkek karışık saf tutabilir” yaygarasının amacı nedir?

Din, ciddi bir müessesedir, akla gelen yorumun yapılacağı bir alan değildir, nakil esastır.

İsteyen uygular, isteyen uymaz ama asla yozlaştıramaz.

Bunlara destek büyük vebaldir

Bu tür tahrifat teşebbüslerine mani olması gereken Diyanet ise “İlmihal”de, “…kadınların, erkeklerle aynı safta bulunup bulunmayacakları konusunun, dinî bir mesele olmayıp, doğal ve örfî nedenlere dayandığı…” gibi ifadelerle, reformculara cesaret vermektedir.

CHP döneminde başlatılan “masa-sandalye ile camileri kiliseleştirme” çabasını, FETÖ artıkları şimdi Avrupa’da kadın imamlı “kilisecami”lerle devam ettiriyor.

“Kadın erkek aynı safta namaz” CHP’nin bile yapamadığı bir Haçlı operasyonudur.

Dinimizi ifsad, camilerimizi kiliseleştirme peşinde koşan bu istismarcılara fırsat verilmemelidir.

Dinde reformculara; milletin parası ile sponsor olup, dine hakaret ettiren belediyeler, İslam’a “Bölücü”, Kur’an’a “Yetersiz” diyen sapıklara “İlahiyatçı” payesi veren kurumlar vebal altındadır.

Bu istismarcıların böyle bir dönemde mantar gibi çoğalması ve böylesine itibar görmesi şaşılacak bir durumdur.

Milletimiz her şeyi affeder ama dinine saldıranları asla…

Nuh ALBAYRAK / Star Gazatesi / 12 Ekim 2018 Cuma / Star Gazetesi'nden Alıntıdır.

YORUM YAZ
PAYLAŞ
KULLANICI YORUMLARI
  • Murat GÜMÜŞ
    15 Ekim 2018 05:52
    Allâhu Te'âlâ hazretleri bunlara fırsat vermesin, bize ve bütün Müslümanlara akıl, fikir ve şuur ihsan eylesin hayır ile.. Amin.
  • Deniz olker
    14 Ekim 2018 20:31
    Rabbim ilminiziarttirsin
  • muhammet bulut
    14 Ekim 2018 18:44
    Ha Böyle Sevgili Cübbeli Ahmet Efendi'ye Yardımcı Olun Daa
  • Zafer
    13 Ekim 2018 10:50
    Allah razı olsun. Gazetedeki mail adresine teşekkür mesajı yazıp zımnen destek olmalıyız ki hakikati tekrar tekrar yazsın inşaallah...
  • Ayşe özbulut
    13 Ekim 2018 07:39
    Allahım sen bizi namazı dosdoğru kılan,dinini dosdoğru yaşayan kullarından eyle. Çocuklarımızı dönüştürdüler neredeyse. Onlara fırsat verme. Bütün islam alemini koru ve doğru davranmayı nasip et. Insanların delirmesi için zikredilen ruhlarına ve bedenlerine gönderdiklerini yok et rabbim sen herşeye kadirsin "ol" deyince oldurursun.
  • Halil Kalemci
    13 Ekim 2018 02:40
    Reis, Diyanet toplantılarında önüne getirilen metinleri okumaktan vazgeçmelidir. Ayrıca bu kurumun başına bir kere de ilahiyatçı değil tasavvuf ehli biri getirilmelidir.
  • Durdane Null
    12 Ekim 2018 21:59
    Selamun aleykum: Cubbeli Ahmet hocaya cok hak veriyorum. Boyle bu gibi yazarlari bizim ISLAM dinimizde ki Peygamber Efendimiz s.a.v.'in bizlere dinimizi emanet etti. ( nuh albayrak ) bu gibi insanlari bizim Ilahiyet bakani niye gormuyor bu kisiyi ve buna benzerleri niye benim sorum niye bunlara boyle yanlis yanlis ifadeleri dinimize sokmalarina musade ediyor. Cubbeli Ahmet hocanin dedigi gibi bunlarin cogu da ilahiyetten cikmalar. Dinimizi degistirmek isteyenler.benim gorusum bu Ilahiyet'i bastan asagiya temizlemek lazim. Allah c.c herseyi bilendir. Allah sonumuzu hayir eylesin.
  • Hüseyin Kara,mersin
    12 Ekim 2018 20:53
    sn,Nuh Albayrak'a teşekkür edrim,Allah zikrini kabul etsin,diğer ehli sünnet yazarlardanda bekliyoruz bu tepkiyi,yoksa bu böyle olmaz,sahip çıkmalıyız dinimize,Allah bilgilendirenlerden gani gani razı olsun,amin
  • Hüseyin Yıldız
    12 Ekim 2018 20:28
    Allâhu Te'âlâ hazretleri bunlara fırsat vermesin ve bize ve bütün Müslümanlara akıl, fikir ve şuur ihsan eylesin.. Amin.
  • Yasin ÇELENK
    12 Ekim 2018 19:58
    Maalesef üzülerek belirtmek istiyorum ki bu böyle.. Beni şaşırtan ise müritlerinin çokluğu ile övünen tarikatlar oldu. Kimisi ehli sünnetim deyip tv lerinde kadınlara sohbet anlattırdılar, kimisi sadece bağlı olduğun kimse dışındakilerle görüşmeyin telkini oldu. Neden ehli sünnette birleşemiyoruz da bu şarlatanlara fırsat veriyoruz anlamıyorum. Din kimsenin tekelinde değil. Eğer düzelmesini istiyorsak doğru bilgiyi kaynağından öğrenip herkes kendi kapısının önünü süpürmekle başlayacak. Önce sorumlu olduklarımızdan başlamak gerek onları aydınlatarak güzel sözlerlerle ikna yoluna gitmemiz gerekmez mi ? Tamam Dinimiz hoş görü dini ama bunların yaptıkları hoşgörülmez ki..
  • Recep koc
    12 Ekim 2018 19:19
    Cabbar olan Allah her şeye kadirdir ve yapılanlardan haberdardir.
YORUM YAZ