Ramazân-ı Şerîf'in 17. Gece ve 17. Gününün Önemi
Bu mübârek gece de, Kadir Gecesinin özellikle aranacağı önemli bir zaman dilimidir.
Nitekim İbni Mes’ûd (Radıyallahu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ ر أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ ص قَالَ:"اُطْلُبُوهَا لَيْلَةَ سَبْعَ عَشْرَةَ مِنْ رَمَضَانَ."
“Onu ramazânın onyedinci gecesinde arayın.” (Ebû Dâvûd, Salat:321, No:1384, 1/440; Sa‛îd ibni Mansûr, no:996; İbni Ebî Şeybe, 2/514; Muhammed ibni Nasr, sh:108; Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, no:9074; İbni’l-Esîr, Câmi’u’l-usûl, 9/255; İbni Merdûyeh; Süyûtî, ed-Dürru’l-mensûr, 15/561)
***
Zeyd ibni Erkam (Radıyallahu Anh)a Kadir Gecesi sorulduğunda:
"لَيْلَةُ سَبْعَ عَشْرَةَ مَا نَشُكُّ وَلاَ نَسْتَثْنِى. لَيْلَةَ نَزَلَ الْقُرْآنُ وَيَوْمَ الْفُرْقَانِ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ."
“Şüphe etmeksizin ve inşâallah deme lüzumu dahi hissetmeksizin diyorum ki; onyedinci gecedir, Kur’an’ın indiği gecededir.
Hakla batılın ayrıldığı o Furkan gününün, sabahında o iki ordunun buluştuğu günün gecesidir.” buyurmuştur. (İbni Ebî Şeybe, 3/76; Buhârî, et-Târîhu’l-kebîr; Taberânî, el-Mu’cemu’l-evsat, no:5079; Beyhakî, Şu‛abu’l-îmân, no:3692; İbni Menî’; İbni Hacer, el-Metâlibü’l-âliye, no:1190; Heysemî, Mecma’u’z-zevâid:3/178; Ebu’ş-şeyh, Süyûtî, ed-Dürru’l-mensûr, 15/561)
***
İbni Mes’ûd, Ali ibni Ebî Tâlib, Hasen ibni Ali, Urve ibni Zübeyr, Ebû Bekr ibni Abdirrahman, âmir ibni Rabî’a, Zeyd ibni Erkam, Zeyd ibni Sabit ve Amr ibni Hureys (Radıyallahu Anhum) gibi bir çok sahabeden nakledildiğine göre; Bedir muharebesi, ramazân-ı şerîfin onyedisine rastlayan cuma gününde vaki olmuştur.
Allâh-u Te‛âlâ o günden bahsederken:
"اِنْ كُنْتُمْ آمَنْتُمْ بِاللَّهِ وَمَا اَنْزَلْنَا عَلَى عَبْدِنَا يَوْمَ الْفُرْقَانِ يَــــوْمَ الْتَـــقَى الْجَــمْعَـــانِ."
“Eğer siz Allâh’a ve iki ordunun karşılaştığı günde; o (hakkı batıldan ayıran ve şirkin kökünü koparan) furkan gününde, kulumuz (Muhammed Mustafay)a indirmiş olduğumuz şeye inanmış bulunduysanız!” (Enfâl Sûresi:41) buyurmuştur.
***
Rivâyete göre; Zeyd ibni Sâbit (Radıyallahu Anh) onyedinci geceyi ihya ettiği kadar, ramazân-ı şerîfin hiçbir gecesini ibadetle geçirmezdi ve:
“Şüphesiz ki Allâh-u Te‛âlâ bu gecenin sabahında hak ile batılın arasını ayırmış ve şirkin önderlerini alçak kılmıştır.” derdi.
***
İmam-ı Ahmed (Radıyallahu Anh) Kadir Gecesinin onyedinci gecede aranma görüşünü Medîne ehlinden nakletmiştir.
Mekke ehlinin, o gece hiç uyumadan ibadet ettikleri ve umre yaptıkları rivâyet edilmektedir.
Abdurrahman (Radıyallahu Anh)dan gelen rivâyetten anlaşıldığına göre onyedinci gece cuma gecesine denk geldiğinde, Bedir gecesine tamamen muvafık düşeceğinden dolayı, ihyası daha kuvvetle müstehap olur.
***
İbni Sa’d (Radıyallahu Anh) mi’râc hadisesinin de ramazân-ı şerîfin onyedinci gecesinde vuku bulduğunu, Vâkıdî (Rahimehullâh) kanalıyla, onun meşâyıhinden nakletmiştir.
Ebû Cafer Muhammed ibni Ali el-Bâkır (Radıyallahu Anhum)dan gelen rivâyete göre:
“Cibrîl (Aleyhisselam), ramazân-ı şerîfin onbeş ve onaltıncı gecelerine denk gelen cumartesi ve pazar geceleri Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e inmiş, sonra ramazân-ı şerîfin onyedisinde pazartesi günü, Allâh-u Te‛âlâ’nın elçiliğini getirmek üzere Hira Dağı’nda kendisine zuhur etmiştir.”
Bu nakle göre; Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in nübüvvetinin başlangıcı da ramazân-ı şerîfin onyedisinde gerçekleşmiştir.
***
Ebû Mûsâ el-Medînî (Radıyallahu Anh)ın tahrîc ettiği Câbir (Radıyallahu Anh) hadîsinde rivâyet edildiğine göre; Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) hangi güne denk gelirse gelsin, ramazân-ı şerîfin onyedisinde Kuba mescidini ziyaret ederlerdi.
Bütün bu rivâyetlerden anlaşıldığı üzere; ramazân-ı şerîfin onyedinci gecesinin ve gününün özel bir önemi vardır.